Bütünleyici Coğrafi Düşünce

Bütünleyici Coğrafi Düşünce

Günümüzde coğrafya birçok alt dala ayrılmış bulunmaktadır. Gelinen teknolojik seviye ve artan bilgi birikimi sayesinde bu dallar daha da çeşitlenmektedir. Bu da bilgilerin daha iyi organize edilmesi ve ilgilenilen alandan derine gidilerek daha iyi istifade sağlanması açısından önemlidir.

Nitekim başlangıçta tek bir bilim dalı olan coğrafyanın bünyesinden, yeryüzüne ait bilgilerin çeşitlenmeye ve çoğalmaya başlanması ile zamanla diğer bilim dalları ortaya çıkmıştır. Yer kabuğunun oluşumunu ve çeşitli kayaçları incelemesi açısından jeoloji ve yeryüzündeki canlı organizmaları incelemesi açısından da biyoloji bilimlerinin ortaya çıkması gibi…

Zamanla diğer konularda da bilgilerin çoğalması ile şu anda coğrafyanın ilgi alanına giren tüm alanlarla ilgilenen çeşitli bilim dalları ortaya çıkmıştır. Madem coğrafyanın ilgi alanına giren tüm konularla ilgilenen; jeoloji, hidroloji, ekoloji, biyoloji, sosyoloji, astronomi, ekonomi ve diğerleri gibi ayrı ayrı bilim dalları mevcut, neden hâlâ coğrafyaya ihtiyaç duyuyoruz? Coğrafya biliminin uğraşı alanı nedir? Diğer bilimlerden farklı olarak coğrafya bilimi ne yapmaktadır?

Coğrafya, yeryüzündeki nesne ve olayları bütünleyici bir yaklaşımla ele alan ve bunu yaparken de diğer bilim dallarının verilerinden yararlanan bilimler arası bir disiplindir. Çünkü insanoğlu da dâhil tüm nesneler ve olaylar yeryüzünde belli bir mekânda ve o mekânın sahip olduğu fiziki ve beşerî özelliklerin etkisi altında bulunmakta ve cereyan etmektedir.

Bu nesne ve olaylar arasında çok karmaşık, karşılıklı ilişkiler ve dinamizm yani bir hareketlilik vardır. Sonuçta bu nesne ve olayların insan merkezli olarak insan yararına, tüm alanlarda kullanılabilmesi için bütünsel bir yaklaşımla, yani coğrafi bir yaklaşımla ele alınmaları gerekmektedir. İşte burada da coğrafyanın önemi ortaya çıkmaktadır. Konuya açıklık getirmesi açısından iklim değişimi konusunu örnek olarak ele alabiliriz.

Bilindiği gibi iklim değişimi, özellikle son yıllarda insanların, daha çok doğanın yanlış kullanımı ve tahribi neticesinde ortaya çıkan bazı problemlerle birlikte zikretmeye başladıkları bir terimdir. İklim değişiminin gerçek nedenlerinin ortaya konulması ve özellikle bunun fiziki ve beşerî tüm sistemler üzerinde muhtemel etkilerinin tahmin edilebilmesi, tek başına klimatologların veya ekonomist, tarım uzmanı, deniz bilimcisi, biyolog, jeolog ve toprak ile uğraşan uzmanların çalışmaları ile gerçekleştirilebilecek bir konu değildir.

Çünkü iklim değişiminin ve etkilerinin ortaya konması, birbirinden bağımsız gibi görünen fakat aralarında çok kuvvetli karşılıklı bağların olduğu pek çok sistemi iyi tanımaya ve sentezlemeye bağlıdır. Başlangıçta fosil yakıtların kullanıldığı çeşitli sanayi faaliyetleri ile ortaya çıkan iklim değişimi günümüzde; deniz seviyesinin yükselmesi ile alçak kıyı ovaları ve deltalarının sular altında kalması, taşkın sel ve dolayısıyla heyelan gibi olayların ve neden oldukları zararların artması, kuraklığın artması, sıcaklığın ve bununla ilgili olarak daha da şiddetlenen hastalıklarla meydana gelen ölüm oranlarının artması, tarım ve hayvancılıktan elde edilen gelirlerin bazı bölgelerde azalması gibi ve daha pek çok beşerî, ekonomik, sosyal   ve çevresel sonuçları beraberinde getiren bir fenomen hâlini almıştır.

Bu denli karmaşık ilişkiler içerisinde meseleye sadece atmosfer olayı olarak havanın ısınması şeklinde yaklaşmak, ileride iklim değişiminden kaynaklanabilecek olumsuz sonuçların, farklı fiziki ve beşerî özelliklere sahip çeşitli bölgelerde, ayrı ayrı olmak kaydı ile doğru olarak tahmin edilebilmesi ve gerekli tedbirlerin alınabilmesini de engelleyecektir. Ancak meselenin çözüme kavuşturulması, diğer bilim dallarının yanında, bütünleyici coğrafi yaklaşım yolu ile mümkün olabilecektir.

Buradan da anlaşıldığı gibi coğrafya, diğer bilim dallarının yapmış oldukları çalışmalar ve elde ettikleri verileri, kendine ait metot ve tekniklerle inceleyerek, bunlar arasındaki ve çevreleri ile olan karşılıklı ilişkileri mekânsal dağılımları ile ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.

Süheyla Üçışık (http://dergipark.gov.tr)