Reaya ve Berâyâ nedir?

Osmanlı Devleti’nde halkın vergi ve haraç vermeyen müslüman ve kılıç ehli kısmı. Karşıtı: REÂYÂ. Burası bir tekke-i azîm olup rûz u şeb kâffe-i berâyâya ni’meti mebzuldur (Evliyâ Çelebi).

Divanda kimler bulunur?

Divan-ı Hümayun başta Padişah ve vekili Vezir-i Azam olmak üzere, Kubbealtı Vezirleri, Kazasker, Nişancı, Şeyhülislam ve Defterdar ile zaman zaman da Kaptan-ı Derya, Yeniçeri Ağası ve Rumeli Beylerbeyi’nden oluşmaktadır.

Zaimler ne demek?

Zeamet sahipleri olan zaimler askeri hareketler olduğu zaman kesinlikle katılmak durumundaydılar. Zeamet sahibi olan zaimler, sahibi olduğu zeametin değerine bağlı olarak her 5 bin akçe için bir cebelü götürme zorunluluğu bulunmaktadır.

Seyfiye tarihte ne demek?

Osmanlı’da askeri zümreye ait olan bir sınıf bulunmaktaydı. Bu sınıfın adı seyfiye olarak bilinmektedir. Seyfiye sınıfında Osmanlı toplumunda bulunan rütbeli askerler yer almaktaydı. Seyfiye sınıfına üye olan askerler iç karışıklıkları önlemek için mücadele etmekteydi.

Reaya vergiden muaf mı?

Osmanlı İmparatorluğunun Müslüman olmayan reayadan topraklı, topraksız, evli veya bekar olup olmadıklarına bakılmaksızın alınan bu vergi, Müslümanlardan alınan çift resminin bir karşılığıdır. Bu vergiyi veren gayrimüslimlerden çift resmi ve bennak gibi vergiler alınmıyordu.

Toprağı işlemeyen köylüden ne vergisi alınır?

İlk durumda araziden öşür, diğer durumlarda ise haraç vergisi alınır.

Osmanlı Devletinde Divan ne demek?

Bu doğrultuda divan nedir sorusunun yanıtı; Büyük meclis diğer tabiri ile yüksek düzeyde yer alan devlet adamlarının kurmuş olduğu büyük meclistir.

İlmiye sınıfında kimler yer alır?

Şeyhülislam: Şeyhülislam, ilmiye sınıfındaki en yetkili din adamına verilen isimdir.

Kadılar: Kadılar davalara bakar ve İslam fıkhına göre karar verirdi.

Kazasker:

Müderris:

Müezzin:

Nakibü’l Eşraf:

Osmanlı devletinde Veziriazamın görevleri nelerdir?

Vezir-i Azam (Sadrazam) Görevi: Padişahın mutlak vekiliydi. Bundan dolayı da padişahın mührünü yanında taşırdı. Her türlü hükümet işlemlerini padişah adına onaylardı. Fatih Dönemi’nden itibaren Divan toplantılarına başkanlık eden vezir-i azam, mülki ve askeri önemli makamlara gerektiği zaman atamalar yapardı.