Türk Medeni Kanunu öncesi hangi uygulama vardı?

Medenî Kanun (MK)’un kabulünden önce ülkemizde hakim ve mer’i olan hukuk sistemi «Fıkıh» adı verilen İslâm Hukuku idi.

Türk Medeni Kanunu hangi ülkeden alınmıştır?

Türk Kanunu Medenisi, Türkiye’de 17 Şubat 1926’da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak TBMM’de kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan 743 sayılı kanundur. 1 Ocak 2002 kabul tarihli Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalkmıştır.

Türk Medeni Kanunu hangi konularda kadın erkek eşitliği sağladı?

Medeni kanunun kabul edilmesiyle, aile yapısında önemli değişiklikler meydana geldi, mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın ve erkek eşit hale getirildi, evliliklerde resmi nikah yapma zorunluluğu getirildi, tek eşle evlilik esası benimsendi.

Türkiye neden İsviçre Medeni Kanunu kabul edildi?

Batılı ülkelerin medeni kanunları incelendikten sonra Türk Medeni Kanununun hazırlanmasında, İsviçre Medeni Kanunu esas alındı. 1912’de yürürlüğe giren İsviçre Medeni Kanunu, dilinin basitliği, kadın-erkek eşitliğine dayalı bir aile düzeni içermesi ve hakime takdir yetkisi vermesi nedeniyle benimsendi.

1926 yılında kabul edilen Medeni Kanunun Türk kadınına sağladığı haklar nelerdir?

1926. Türk Medeni Kanunu’nu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.

1926 da kabul edilen Türk Medeni Kanununun Türk toplumuna kazandırdıkları nelerdir?

Türk Medeni Kanunu ile: Evlilikte resmi nikáh zorunluluğu getirildi. Erkekler için tek eşle evlilik esası getirildi. Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanındı. Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşit hale getirildi.

Kadın ve erkek eşitliği hangi ilke ile ilgilidir?

Bu devrimlerin temeli ise Atatürk’ün ilkelerine dayanır. Bunlardan 5 Aralık 1934’te de Türkiye Büyük Millet Meclisince kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan yasa da M. K. ATATÜRK’ün cumhuriyetçilik ve halkçılık ilkelerinin sonucudur.