İçindekiler
Suistimal ne demek TDK?
Türk dil kurumuna göre suistimal görev, yetki vb.ni kötüye kullanma anlamındadır. Yanına etmek kelimesi eklenerek deyim haline getirilir. Suistimal etmek de bu kelimenin eyleme dönüştürülmüş halidir. Bu bakımdan anlamları tamamen aynıdır.
Suistimal etmek ne demek?
[l ince] (ﺳﻮﺀﺍﺳﺘﻌﻤﺎﻝ) i. (Ar. sū’ “kötü, kötülük” ve isti’māl “kullanma” ile sū-i isti’māl) Yetki, görev, hak vb.ni kötüye kullanma, kötü ve yersiz kullanma, yolsuzluk yapma: Burada İsmet Paşa Türkiye’nin geleceğinden bahseder, bütün kötülüklere, sûistîmallere son verileceğini söylerdi (Hâlide E. Adıvar).
Suistimal ne anlama geliyor?
Suistimal Türk dil kurumuna göre görevi kötüye kullanmak demektir.
Suistimal mı suiistimal mı?
Türk Dil Kurumu yani TDK’nın güncel yazım kılavuzuna göre bu kelimenin doğru yazılışı suistimal şeklindedir. Yani doğrusu u harfi ile yazılmasıdır.
Istimal etmek ne demek Osmanlıca?
hüsn-ü istimal etmek Güzel kullanmak.
Sui Arapça ne demek?
Suikast,suiniyet,suistimal,suizan gibi kelimelerde karşımıza çıkan bir garip kelime işte. سوء Sui kelimesi Arapçada kötü,fena anlamına geliyor.Türkçe’de de Arapça bazı kelimelerle birlikte kullanılıp birleşik kelimeler yapıyor.
Iyi niyeti suistimal etmek ne demek?
birinin iyi ve temiz duygularla yaptigi seyi biraz bokunu cikararak hep bana hep bana sendromuna donusturmek. genelde ogretmenlerin sikayet ettigi bir olaydir. ogrencilik hayatinin belirgin ozelliklerindendir.
Iyi niyetini suistimal etmek ne demek?
Suistimal nereden gelir?
Farsça sūˀ-i istiˁmāl سؤ إستعمال “kötüye kullanma” deyiminden alıntıdır. Farsça deyim Arapça sūˀ سؤ “kötülük, fenalık” ve Arapça istiˁmāl إستعمال “kullanma” sözcüklerinin bileşiğidir.
Sui istimal nasıl yazılır?
türk dil kurumu’na göre doğru yazımı suistimal olan kelime.
Istimal ve istihlak ne demek?
istimal kullanma demektir, istihlak ise tüketme. sanirim kaçak mali kullanma ve tüketme suçları bu madde kapsamında degil. madde bunu demek istiyor.
Kemakân ne demek?
KEMÂKÂN. (ﻛﻤﺎ ﻛﺎﻥ) zf. (Ar. kemā “gibi” kāne > kān “oldu” ile kemā-kān) Eskisi gibi, eskiden olduğu gibi, evvelki gibi: Ezel yektâ idi sanman Hudâ el’an kemâkândır / Hakîkat-âşinâyân-ı vücûda mâsivâ yoktur (Leskofçalı Gālib).